Hızla artan Dünya nüfusu ile beraber değişen beslenme alışkanlıkları ve besin ihtiyaçları, ekosistem de ki olumsuz değişiklikler ve artan nüfusa yetiştirilmeye çalışılan tarım ürünlerinde tüketime hazır hale getirilirken olan çeşitlilik sağlıklı gıda temininde bazı sorunları da birlikte getirmiştir.
Artan nüfus özellikle tüm gıda ve tarım sektörünü olumsuz etkilemiştir.2016 yılında yaklaşık 7 milyar 500 milyon olan dünya nüfusunun, 2050 yılında 9 milyarı aşacağı tahmin ediliyor. Birleşmiş Milletlere bağlı Gıda ve Tarım Örgütü(FAO) küresel ısınma seviyesinin 2 dereceyi geçmesi halinde dünyada açlık çeken 800 milyon, yoksulluk çeken 1 milyon 200 bin insan sayısının daha artacağının malesef resmi bir uyarıyla bildiriyor. Uluslararası kuruluşlar açlık tehlikesinin çok büyük bir tehlike olduğunu ve gıda kıtlığı artacağını belirtmektedir. Biten gıda ve tarım ürünlerine insanoğlu ulaşabilmek için çok daha fazla maddiyatla erişebilecekler. Yani ters orantıda gıda ve tarım ürünlerine ulaşamayacağımız için ürünlerin fiyatları artacak ve alım gücü azalacaktır.
Bilim insanları tüm dünya da oluşacak olan krizin petrol, finans ve enerji kaynaklarında olmayacağını belirtmişlerdir. Pek çok uzak olmayan gelecekte asıl krizin su ve gıda kaynakları üzerinde olacağını açıkça belirtmiştir. Peki bu senaryolar gerçekleşecek mi?
Açıkçası son dönemlerde yaşanan küresel iklim değişimleri, tarım arazilerinin azalması ,tarım arazilerindeki üretimden eskisi kadar verim alınmaması ve gıda fiyatlarının ciddi anlamda yükselmesi gıda krizinin olabileceği senaryosunu güçlendirmektedir.
GLOBALGAP (EUREPGAP) EUREP ifadesi, Euro Retailer Produce Working Group adının baş harflerinden oluşmaktadır.
Türkiye’de dilimize Avrupa Perakendeci Üretici Çalışma Grubu olarak geçmiştir.
Avrupalı meyve ve sebze üreticisi ve dağıtıcısı bazı firmalar 1997 yılında bir araya gelerek tüketicilere sunulan tarım ve gıda ürünlerinin belli standartlarda olduğunu garanti edebilmek için belli standartlar ortaya koymak amaçlı oluşmuştur. Almanya’da bir sivil toplum hareketi gibi başlayan bu çalışmalar kısa sürede bütün dünya ya yayılmıştır.
Tarım ürünlerinin ithalat işlemlerinde en büyük pazar Avrupa Birliği ülkelerindedir. Bu sebeple Avrupa Ülkelerinin yaptığı ithalatta satın aldıkları ürünlerde GLOBALGAP Belgesi’ni zorunluluk haline getirmişlerdir. Yani bir nevi GLOBALGAP Belgesi üretici veya ihracatçının ürününü AB pazarına ulaştırmasında bir pasaport görevi görmektedir.
GLOBALGAP (EUREPGAP) standardı bireysel çiftçilere ,üretici çiftçi gruplarına (örneğin kooperatifler, büyük ihracatçılar, paketleme evleri vs.) uygulanmaktadır. Üretici çiftçi gruplarından ayrıca Kalite Yönetim Sistem prosedürlerine ilişkin unsurları yerine getirmeleri ve üreticiler arasındaki bağlantıları yönetebilecek yeterlilikte olmaları da istenmektedir.
GLOBALGAP (EUREPGAP) çiftçilik ve tarımda yeni yöntemlerin gelişmesini ve teknolojilerin kullanılmasını desteklemektedir.
Bu sistem ürünün tarladan sofraya kadar güvenli ulaşmasını hedeflemektedir.
Çalışmalarında şu ilkeleri baz almaktadır:
Kritik Kontrol Noktalarında Tehlike Önleme Analizi (HACCP)
Zararlılarla Entegre Mücadele (Integrated Pest Management)
Entegre Ürün Yetiştiriciliği (Integrated Crop Management)